Aşk için okeye dördüncü aranıyor. Hepimiz hayatımızda en az bir kere kafeye gitmişizdir. Hemen hemen aradığınız herşey ayağımıza gelir ve biz sadece kendi bencilliğimizde boğulduğumuzdan bir kere bile bize o hizmeti sunanlar ne düşünür hiç düşünmeyiz.
Bir garson sabahtan akşama kadar durmak zorunda olduğu o kafeye tıkılıp kalmıştır. Dışarı çıkmaya zamanı olmadığı gibi patronu da buna izin vermez çoğu zaman. Sürekli servis yaptığı tanımadığı bir sürü insanın hayatına, bir servislik süre misafir olup hayatlarının en garip kesitlerine ortak olur ve bir günde yüzlerce insandan aldığı anlamsız ve manasız sürüsüyle anıyla kalır, iş gününün akşamında.
Bu kadar sıkıntının arasında bir kız görür, içinden geçirir "ne güzel kız" diye. Belki güzel değildir o kadar ama sevmiştir o. En sıcacık duygularla bakmıştır ona, dünya da gördüğü her güzelliği ona atfetmiştir. İlk defa yorgunluğunu hissetmeden bir masaya doğru hareket eder sakin ve yavaş adımlarla. Tadını çıkartmak istercesine o anın masaya yaklaşır ve seslenir. "Buyrun birşey arzu eder miydiniz?" kız sakince kafasını çevirir "Bi çay lütfen" der.
Hay hay diyerek uzaklaşırken masadan hemen hemen her şeyini o masada bırakmış, ilk defa bir çay görüyormuşçasına şaşkın ve bir o kadar heyecanlı servisini yapar. İşte bu andan sonra onun geldiği her gün kafe cennet bahçesi misali güzelleşir ve huzur verir sırf o var diye içinde.
Günler geçer. Kafeye geldikleri zamanlar iyice azalmaktadır. Garsonumuz tutkuyla bağlı olduğu bu ilacın dozunun azalmasından dolayı ürkektir, titrektir ve bir servis anında sorar neden bu kadar az geldiklerini. Okeye dördüncümüz yok cevabını alır.
Ve o günden sonra okeye dördüncü arayan herkesten farklı bir tutku ve istekle rabbinden okeye dördüncü ister. Hergün gelmeleri için ve hergün kısa bir an O'na misafir olabilmek için, O'na hizmet ederken biraz daha fazla hayatına ondan anılar katmak için ve bir okey kadar kısa flörtlerde mutlu olabilmek için dua eder Allah'a.
Aşk için okeye dördüncü aranıyor ... Ve bir çok yerde bir çok şekilde ... Ve sadece bir okeylik flörtler için...
Saygılarımla...
Bu kadar sıkıntının arasında bir kız görür, içinden geçirir "ne güzel kız" diye. Belki güzel değildir o kadar ama sevmiştir o. En sıcacık duygularla bakmıştır ona, dünya da gördüğü her güzelliği ona atfetmiştir. İlk defa yorgunluğunu hissetmeden bir masaya doğru hareket eder sakin ve yavaş adımlarla. Tadını çıkartmak istercesine o anın masaya yaklaşır ve seslenir. "Buyrun birşey arzu eder miydiniz?" kız sakince kafasını çevirir "Bi çay lütfen" der.
Hay hay diyerek uzaklaşırken masadan hemen hemen her şeyini o masada bırakmış, ilk defa bir çay görüyormuşçasına şaşkın ve bir o kadar heyecanlı servisini yapar. İşte bu andan sonra onun geldiği her gün kafe cennet bahçesi misali güzelleşir ve huzur verir sırf o var diye içinde.
Günler geçer. Kafeye geldikleri zamanlar iyice azalmaktadır. Garsonumuz tutkuyla bağlı olduğu bu ilacın dozunun azalmasından dolayı ürkektir, titrektir ve bir servis anında sorar neden bu kadar az geldiklerini. Okeye dördüncümüz yok cevabını alır.
Ve o günden sonra okeye dördüncü arayan herkesten farklı bir tutku ve istekle rabbinden okeye dördüncü ister. Hergün gelmeleri için ve hergün kısa bir an O'na misafir olabilmek için, O'na hizmet ederken biraz daha fazla hayatına ondan anılar katmak için ve bir okey kadar kısa flörtlerde mutlu olabilmek için dua eder Allah'a.
Aşk için okeye dördüncü aranıyor ... Ve bir çok yerde bir çok şekilde ... Ve sadece bir okeylik flörtler için...
Saygılarımla...
Yorumlar