Namuslu Tecavüzcü

Tecavüzün normalleştirildiği, eskiden yadırgadığımız; hiç bir kültüre,
dine, insanlığın hiçbir değerine uymayan her şeyi sadece vah vah tüh
tühle karşılayacak kadar duyarsız hale geldik.

Tecavüz haberlerinin alıp başını yürüdüğü bu zamanda 'mini etek
giymesinler, dekolte giyinirsen tecavüzü hak edersin' diyen
-üniversitede hoca olarak anılan, benim nezdimde uçkur düşkünü kendini
bilmez - adamların ortaya çıktığı bir ülkede yaşıyoruz ki cahil diye
addettiğimiz insanların çoğu zaman daha insani tepkiler verdiğini
görüyoruz.

Bunlar bir yana yazıyı yazmama sebep olan üniversite öğrencisi arkadaş
bana bir kez daha eşekliğin baki kaldığını tekrar hatırlattığı için
teşekkür edeyim buradan.

Sorsan çok ulvi amaçları olan bu arkadaşa insanın yaptıklarının
sorumluluğunu almak öğretilmemiş ama suçu başkasına atma yöntemleri
mükemmel derecede öğretilmiş. Bu nasıl oluyor birlikte bakalım.

Tecavüzü meşrulaştıran bakış açısı bugün gözle görülür şekilde
artıyor. Peki bu yeni oluşan bir durum mu?

Kızının bir çocukka arkadaşlık ettiğini duyduğunda kızını döven, eve
kapatan baba; oğlunun bir kızla ilişkisi olduğunu duyduğunda 'hey
yavrum benim, yakışır oğluma!' diyor bu ülkede sonrada bu tecavüzcüler
nereden çıkıyor deniliyor. Problem varsa 'kızına sahip çıksaydın'
kalıbını görüyoruz erkek çocuk babalarında.


Bu durumun en ilginç getirisi namuslu tecavüzcüler. Hani kıza sahip
çıkılır, başkasının kızının başına bir şey gelirse sahip çıkmadığından
ya, işte gidip başkasının kızına tecavüz eden arkadaş anasına
bacısına sövüldüğünde aslan kesiliyor. Bu durum dünyanın en ilginç
durumlarından birisidir.

İşte bu sebepten okuduğunuz her tecavüz haberinden hepimiz sorumluyuz.
Erkek çocukların yaptığı her şeyi meşrulaştırmaya devam ettiğimiz
müddetçe hepimiz sorumluyuz sudan sebepten cinayet işleyen çocuğun
suçundan.

Biraz yöntemleri değiştirmeye, erkeğin her şeyi yapma hakkının
olmadığını çocuklara anlatmaya ihtiyacımız var.

Necip Fazıl'ın Reis Bey isimli tiyatro eserinde mükemmel bir tiradla
yazımızı sonlandıralım artık; "Ben diyorum ki herkes ben suçluyum
herkes suçsuz levhasını baş ucuna asmalı..."

Evet masum değiliz hiç birimiz. Suçluyuz hepimiz... Suç işlenilen
ortamında ürünüdür biraz. Buny unutmadan suçlayalım, bunu unutmadan
aklayalım kendimizi, göz ardı etmeyelim değiştirebileceklerimizi

--
Saygılarımla...
Abdullah ÖZCAN

iletişim
Tel :
Eposta : posta@abdullahozcan.com.tr

Yorumlar